Güncel

“Bu şiddet sarmalı son bulmalı”

17.12.2013Buca’da Dokuz Eylül Üniversitesi Alman Dili ve Edebiyatı Bölümü’nde öğretim görevlisi 38 yaşındaki Serpil Erfındık, eski eşi tarafından öldürüldü. 3 yıl önce evlendiği adamdan şiddet gördüğü için geçen yıl boşanıp mahkemeden koruma kararı çıkarttıran Serpil Erfındık, kararın bittiği gün oğlunun gözü önünde katledilirken, tekrar başvurduğu koruma kararı henüz çıkmamıştı.

Serpil Erfındık’ın, eski eşinin kendisini birkaç kez tehdit etmesinin üzerine talep ettiği koruma; yakın koruma değildi. Tehlike anında çağırılınca gelen “koruma” elbette Serpil’i “korumadı” ve hala yakalanmayan katilin öldürmek için randevusuz gelmesi ve hızlı davranması, mevcut “koruma yalanını” aşmaya yetti.

Akademisyenlerden kadın cinayetlerine tepki

Dokuz Eylül Üniversitesi’ndeki kadın öğretim görevlileri, işlenen cinayete sessiz kalmayarak konuyla ilgili yaptıkları bir basın toplantısında üniversiteden kadına yönelik şiddetin son bulması için yasal düzenleme yapılmasını istedi.
Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Füzün ise acının kendi evlerine de düştüğünü, meslektaşlarını erkek şiddetine kurban verdiklerini belirterek, şiddete karşı tedbir alınması çağrısı yaptı. Rektör Füzün’ün ardından açıklama yapan Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Abbas Türnüklü de, “Şiddet artık hız kesmiyor. Artık gelişmiş bir kent olan İzmir’de, bir üniversitede görevli, iki dil bilen, akademik araştırmalar yapan bir kadını da buluyor. Biz arkadaşımızı kaybettik. Bu şiddet sarmalının son bulması için gerekli düzenlemelerin yapılmasını istiyoruz” dedi.

“Adeta bir cinsiyet kıyımı yaşanıyor, akademik tepki yetmez”
Aynı toplantıda açıklama yapan Dokuz Eylül Üniversitesi Kadın Hakları ve Sorunları Araştırma ve Uygulama Merkezi (DEKAUM) Müdürü Prof. Dr. Tülay Özüerman ise tepkisini şöyle dile getirdi:
Kadına yönelik şiddete, akademik faaliyetlerle dur diyemeyeceğimizin farkındaydık. Duyarlılık yaratmak, toplumun dikkatini çekmek için gösterdiğimiz çabaların yeterli olmadığını, konunun sosyal, ekonomik, hukuki ve özellikle de kültürel boyutu olduğunu vurguluyorduk. Bu kez şiddet bizi de vurdu. Öğretim elemanı arkadaşımızı kaybettik. Devletten koruma isteyip korunamamış olduğunu, korunma talebinde bulunduğunda korunmayı gerektirecek durum istendiğini öğrendik. Bu vahim hata daha kaç Serpil’i aramızdan alıp götürecek. Türkiye’de her gün en az 5 kadın cinayetle yaşamını yitiriyor. Adeta bir cinsiyet kıyımı yaşanıyor. Toplumsal duyarlılığın, biran önce devletin tüm katmanlarında ciddiyetle ele alınmasını, tüm kurumların işbirliği ile kadınla erkek arasında giderek derinleşen eşitsizliğin kapatılması için, siyasal görüşü ne olursa olsun, üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmesini acilen talep ediyoruz.”
Prof. Dr. Özüerman ayrıca, İzmir’in de aile içi şiddette 5 bin 907 şikayet ile 17’inci sırada yer aldığını dile getirdi.
Yalova’da da bir kadın öldürüldü

Yalova’da dün gece bir kadın eşi tarafından öldürüldü. Kendisini “aldattığı” gerekçesiyle Necla Arslan’ı çocuklar diğer odada uyurken öldüren Halis Arslan, haklı olduğu ve cinayet sebebini meşru gördüğü için karakola kendi teslim oldu ve bahanesini açıkladı. Katil “şimdilik” tutuklu.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu