Güncel

TTB Kadın Kolu’ndan Sağlık Bakanına

kurtajTTB Kadın Hekimlik ve Kadın Sağlığı Kolu, Sağlık Bakanı Recep Akdağ’ın “üreme sağlığı” konusundaki açıklamaları ve TTB’ye yönelik ifadeleri ile ilgili yazılı açıklama yaptı.

Yıllar önce devletin en yüksek katlarından dillendirilen ve absürd -bir o kadar da  ironik- biçimde kürtajı Uludere ile eşitleyen yaklaşım, aradan geçen zaman içinde geliştirilen eril iktidar söylemleri ve pratikleriyle pekiştirildi. Kadın bedeni ve emeğine yönelik üretilen cinsiyetçi politikalar, kadını toplumsal yaşamda ikincilleştirme ve kadın bedeni üzerinden hayal edilen yeni toplumu inşa etme hedefine yönelik olarak sürdürüldü“ denilerek başlayan açıklama şu şekilde devam ediyor:

Bu politikanın en somut örneklerine çalışma yaşamını ilgilendiren yasalarda, sağlık ve eğitim alanındaki düzenlemelerde, özellikle kadına yönelik şiddet ve kadın cinayetlerine ilişkin hukuksal metinlerde tanık olduk. Kadın cinayetlerinde hakim karşısına kravatla çıkılmasının, ‘ya benim ya kara toprağın’ denilmesinin, mini etekle tahrik olunmasının ve tecavüz edilmesinin haksız- hukuksuz bir şekilde ceza indirimi ya da cezasızlıkla sonuçlandırıldığının sayısız örnekleriyle karşılaştık. Cennetin anaların ayaklarının altında olduğunu her fırsatta vaaz eden bu söylem, adında kadın kavramının geçmesine bile tahammül gösteremeyen Bakanlığın geçtiğimiz günlerde kamuoyunda gündeme gelen ‘Boşanma Komisyonu’ raporlarında, kadının doğurduğu çocuk üzerindeki velayetini kaldırmaya dönük teklifiyle aslında anneliğe ilişkin ne kadar cüretkar olabildiğini dile getirmiş oldu. Aynı rapor, kız çocuklarının tecavüzcüyle evlendirilmesi gibi korkunç bir öneriyle  ‘mutlu evlilik’ kisvesi altında evlilik yaşını yasa ve ahlak dışı bir şekilde 15’e indirme girişiminde herhangi bir beis görmedi. “Boşanma Komisyonu” raporunda, tecavüz olaylarında haksız ceza indirimleri yerine yürürlükteki yasaları uygulamak varken insan haklarına aykırı hadım tartışmalarıyla, amaçlanan şer’i düzenin düşünsel zemini tohumlanmaya çalışılıyor. Söz konusu raporun kamuoyunda gündeme gelmesinin hemen ardından yine devletin yüksek katlarından yükselen ‘aile planlaması, doğum kontrolü İslama aykırıdır, Peygamberimiz ne dediyse ona uyarız’ yönündeki açıklamalar, hedeflenen toplumun kadın bedeni üzerinden nasıl inşa edilmek istendiğinin en somut ifadesi olsa gerektir.”

TB Kadın Hekimlik ve Kadın Sağlığı Kolu uluslararası sözleşme ve ulusal yasal düzenlemelerle konuya açıklama getirdikten sonra Sağlık Bakanı Recep Akdağ’ı şu sözlerle hesap vermeye çağırdı: “Sağlık Bakanı üreme sağlığı, nüfus planlaması, doğum kontrolü terimlerinin içeriklerini dikkate almaksızın kavram karmaşası yaratarak konuyu saptırmak ya da yapay gündem yaratmak yerine, anayasal hakkı olan gebelikten korunma ve istenmeyen gebelikleri sonlandırma hizmetlerinden yararlanamayıp merdivenaltı koşullarda kürtaja başvurmak zorunda kalan kadınların yaşadıkları sağlık sorunlarını ortadan kaldırma görevini hatırlamalıdır. Üreme hakları kavramının “çok çocuk doğurun, durmadan dinlenmeden üreyin!” anlamına gelmediğini öğrenmeli, uluslararası ve ulusal düzenlemelerle anayasal koruma altına alınan üreme haklarının Sağlık Uygulama Tebliğleri ile engellenmesinin hukuk devleti anlayışıyla ne kadar bağdaştığının hesabını vermelidir.”

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu